Seri Yargılama Usulü Nedir? (CMK 250)

05.12.2019

Seri yargılama usulü, Cumhuriyet savcısının yürüttüğü soruşturma sonunda bazı suçlarda kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar vermediği takdirde, şüphelinin müdafii huzurunda bu yargılama usulünü kabul etmesi şartıyla, savcılığın suçun cezasına yarı oranında indirim uygulamak suretiyle belirlediği yaptırımın mahkeme tarafından denetlenerek hüküm kurulması sureti ile vücut bulan yargılama usulüdür.

Seri yargılama usulü, kamu davası açılması için yeterli şüphe olmasına rağmen kamu davası açmak yerine başvurulan özel bir yargılama usulüdür. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (CMK) 250. maddesinde düzenlenmiştir.

Seri Yargılama Usulü Hangi Hallerde Uygulanır?

Seri yargılama usulü, savcılık soruşturması sonunda kamu davası açılması yerine, alternatif bir uyuşmazlık çözüm yöntemi olarak öngörülmüştür. Seri yargılama usulünün uygulanabilmesi için şu şartlar aranmaktadır:

  • Soruşturmanın yapılarak tamamlanmış olması gerekir (CMK m.250/1). Savcılık soruşturma yaparak şüphelinin lehine veya aleyhine olan tüm delilleri toplamalıdır. Kovuşturmaya yer olmadığına dair karar (KYOK, Takipsizlik kararı) verilecek hallerde, savcılık KYOK kararı vermelidir, bu hallerde seri yargılama usulü uygulanamaz.
  • Cumhuriyet savcısı tarafından yapılan seri muhakeme usulünün uygulanması teklifinin şüpheli tarafından müdafii huzurunda kabul edilmesi gerekir (CMK m.250/3).
  • Suçun iştirak halinde (birden fazla kişiyle birlikte) işlenmesi halinde tüm şüphelillerin seri yargılama usulünü kabul etmesi gerekir. Şüphelilerden herhangi bir bu usulü kabul etmediği takdirde, normal soruşturma ve kovuşturma usulleri uygulanacaktır.
  • Suçun, seri yargılama usulünün uygulanabileceği aşağıdaki suçlardan biri olması gerekir:
    • Hakkı olmayan yere tecavüz (TCK m.154, ikinci ve üçüncü fıkra),
    • Genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması (TCK m.170),
    • Trafik güvenliğini tehlikeye sokma (TCK m.179, ikinci ve üçüncü fıkra),
    • Gürültüye neden olma (TCK m.183),
    • Parada sahtecilik (TCK m.197, ikinci ve üçüncü fıkra),
    • Mühür bozma (TCK m.203),
    • Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan (TCK m.206),
    • Kumar oynanması için yer ve imkan sağlama (TCK m.228, birinci fıkra),
    • Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması (TCK m.268),
    • 10/7/1953 tarihli ve 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanunun 13 üncü maddesinin birinci, üçüncü ve beşinci fıkraları ile 15 inci maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkralarında belirtilen suçlar.
    • 31/8/1956 tarihli ve 6831 sayılı Orman Kanununun 93 üncü maddesinin birinci fıkrasında belirtilen suç,
    • 13/12/1968 tarihli ve 1072 sayılı Rulet, Tilt, Langırt ve Benzeri Oyun Alet ve Makinaları Hakkında Kanunun 2 nci maddesinde belirtilen suç,
    • 24/4/1969 tarihli ve 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun ek 2 nci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinde belirtilen suç.

Seri Yargılama Usulü Nasıl Uygulanır?

Savcı Tarafından “Yaptırım” ve “Kişiselleştirme” Kurumlarının Belirlenmesi: Cumhuriyet savcısı, TCK 61/1’de belirtilen hususları göz önünde bulundurarak, suçun kanuni tanımında öngörülen cezanın alt ve üst sınırı arasında tespit edeceği temel cezadan yarı oranında indirim uygulamak suretiyle yaptırımı belirler (CMK m.250/4). Belirlenen hapis cezası Cumhuriyet savcısı tarafından, koşulları bulunması hâlinde seçenek yaptırımlara çevrilebilir (TCK m.50) veya ertelenebilir (TCK m.51). Cumhuriyet savcısı tarafından şartları bulunması halinde 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu m.231’de yer alan hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) kurumu da uygulanabilir.

Savcılığın Talep Yazısı: Cumhuriyet savcısı, şüpheli hakkında seri muhakeme usulünün uygulanmasını yazılı olarak görevli mahkemeden talep etmelidir (CMK m.250/11). Talep yazısı, ana hatalarıyla bir iddianamede bulunması gereken unsurları içermelidir. Talep yazısı isnat olunan suç, olay ve yaptırım ile uygulanması talep edilen kişiselleştirme kurumlarını içermelidir.

Mahkemenin Hüküm Kurması: Mahkeme, şüpheliyi müdafii huzurunda dinledikten sonra şüphelinin özgür iredesiyle seri muhakame usulünü kabul ettiğini ve eylemin seri muhakeme usulü kapsamında olduğu kanaatine varırsa savcılığın talep yazısında belirlenen yaptırım doğrultusunda hüküm kurar; seri muhakame usulünün şartları oluşmamışsa talebi reddeder ve soruşturmanın genel hükümlere göre sonuçlandırılması amacıyla dosyayı Cumhuriyet başsavcılığına gönderir. Mahkeme denetim görevi yaparaka hüküm kurarken belirlenen suç vasfının olaya uygun olup olmadığını da değerlendirecektir. Savcılık tarafından belirlenen suç vasfı olaya uygun değilse, mahkeme, belirlediği suç vasfıyla hüküm kuramaz, bu durumda talebi reddedrek dosyayı savcılığa iade etmek zorundadır.

Seri Muhakeme Usulünün Uygulanmayacağı Haller Nelerdir?

Aşağıdaki hallerde seri muhakeme usulü uygulanamaz:

  • Şüphelinin mazeretsiz olarak hüküm kuracak mahkemeye gelmemesi halinde seri muhakeme usulü uygulanamaz. Çünkü, hüküm kuracak mahkemenin şüphelinin özgür iradesiyle bu yolu seçtiğini en hızlı biçimde dinlemesi egerekir.
  • Suçun iştirak hâlinde işlenmesi durumunda şüphelilerden birinin bu usulün uygulanmasını kabul etmemesi hâlinde seri muhakeme usulü uygulanmaz
  • Seri muhakeme usulü, yaş küçüklüğü ve akıl hastalığı ile sağır ve dilsizlik hâllerinde uygulanmaz (CMK m.250/12).
  • Resmî mercilere beyan edilmiş olup da soruşturma dosyasında yer alan adreste bulunmama veya yurt dışında olma ya da başka bir nedenle şüpheliye ulaşılamaması hâlinde, seri muhakeme usulü uygulanmaz. (CMK m.250/13).

Seri Yargılama Usulünde Yaptırımın Özelliği

Mahkeme, hüküm kurarken Cumhuriyet savcılığının belirlediği yaptırımın çerçevesi dışına çıkamaz.

Cumhuriyet savcısı ise, suçun kanuni tanımında öngörülen cezanın alt ve üst sınırı arasında tespit edeceği temel cezadan yarı oranında indirim uygulamak suretiyle yaptırımı belirler. Cumhuriyet savcısının kanunda belirtilen dışında, şüpheliye bir yaptırım teklifinde bulunma yetkisi yoktur.

Mahkeme Kararını İstinaf veya İtiraz Etmek Mümkün mü?

Cumhuriyet savcısının talebi doğrultusunda mahkemece kurulan hükme itiraz edilebilir. (CMK 250/14).

You cannot copy content of this page