Mustafa Sağır kimdir? Mustafa Sağır nereli? kaç yaşında?

07.02.2023

Mustafa Sağır 1877’de dünyaya gelmiştir. Mustafa Sağır Hint asıllı İngiliz casustur.

Osmanlı şehzadelerinden Veliaht Abdülmecid Efendi’nin 12 Haziran 1919 tarihinde Padişah Vahdettin’e İtilaf Devletleri ile yapılan anlaşmanın memleketin idam fermanı olduğuna dair mektup göndermesi üzerine İngiliz İstihbaratı önce Abdülmecid Efendi ile görüştü.

Bunu yeterli görmeyerek Mustafa Sagir’i şehzadeler ve Osmanlı paşaları arasında İngiliz düşmanlığı yapıp yapmadıkları ve Kemalist milliyetçiler ile ilişikleri bulunup bulunmadığı konusunun araştırması için görevlendirdi.

Sagir, Veliaht Abdülmecid ile dost oldu, onun oğlu Şehzade Ömer Faruk ile birlikte Anadolu’ya geçti.

Bu sırada babasının Kemalistlere katılmak istediği bilgisini şehzadeden aldı. Bu bilgi İngiliz İstihbaratına, onlardan da Padişah Vahdettin’e gidince Veliaht Abdülmecid Efendi 38 gün göz hapsi cezası aldı.

1921 yılı başında İstanbul’da Türk-Hint Uhuvvet-i İslamiye Cemiyeti’ni kurdu. İstanbul’da Milli Mücadele için faaliyet gösteren haber alma teşkilatı Karakol Cemiyeti’ne girerek Ankara Hükûmeti’ne destek olan milliyetçileri İngiliz İstihbaratına raporladı.

İngilizlerce 17 gün tutuklama gördü. Yaptığı ihbarlar sonucu Karakol Cemiyeti’nin yöneticilerinden Şevket Bey ve Kara Vasıf Bey’in (Karakol Örgütünün kurucusu) ve önemli üyelerinden Miralay Galatalı Şevket (İstanbul Merkez Komutanı), Ali Sait Paşa, Refet Paşa, Ali Fethi Okyar, Ali İhsan Paşa, Hacı Mehmet Paşa (Enver Paşa’nın babası) gibi kimselerin İngilizler tarafından tutuklanıp Malta’ya sürülmesinde katkısının olduğu düşünülmektedir.

1920 yılının Aralık ayında İnebolu ve Kastamonu üzerinden Ankara’ya geldi. Karakol Cemiyeti’ne üye olduğu bilinen Hint Müslümanı olması sebebiyle ilgiyle karşılandı ve Ankara’ya geçmesine müsaade edildi.

Ankara’da Mehmet Akif ile samimiyet kurdu. Ankara’da Akif’in Taceddin Mahallesi’ndeki evine gidip gelmeye başladı. Akif’in evini posta adresi olarak vermişti. Mehmet Akif, Hindistan, Mısır ve İstanbul’dan gelmekte olan çok sayıda mektuba hayret ediyordu.

Bir gün bir mektubu yanlışlıkla yırttığında içinden boş bir kâğıt çıktığını gördü ve buna bir anlam veremedi.

Diğer mektuplar da incelendiğinde hepsinde sadece bir iki satır yazı olduğu ve sayfanın geriye kalanının tamamen boş olduğu görüldü. Günün şartlarında kimyager Avni Refik Bey’in yaptığı laboratuvar incelemesi sonunda mektupların görünmez mürekkep ile şifreli olarak yazıldığı anlaşıldı.

Kütahya milletvekili Cevdet Barlas, Elazığ milletvekili Hüseyin Gökçelik, Cebelibereket milletvekili İhsan Eryavuz ve Gaziantep milletvekili Ali Kılıç’tan oluşan Ankara İstiklâl Mahkemesi heyeti tarafından casusluktan suçlu bulunarak idama mahkûm edildi.

24 Mayıs 1921 tarihinde Ankara’da Karaoğlan Meydanı’nda (bugünkü Ulus Meydanı) idam cezası uygulandı.

You cannot copy content of this page