Kişisel Verileri Ele Geçirme veya Yayma Suçu Nedir?

29.02.2020

Kişisel verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçu, kişinin hayatının gizli alanında kalması gereken ve herkes tarafından bilinmeyen kişisel verilerin hukuka aykırı bir şekilde ele geçirilmesi, başkasına verilmesi veya yayılması ile meydana gelir.

Uygulamada bu suça, “kişisel bilgilerin ele geçirilmesi suçu” da denilmektedir.Kişisel verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçu, TCK’nın 136 maddesinde seçimlik hareketli bir suç olarak düzenlenmiştir.

Bu nedenle, aşağıdaki üç seçimlik hareketten herhangi birinin yapılmasıyla failin cezalandırılması gerekir:

Hukuka aykırı olarak kişisel verilerin başkasına verilmesi

Kişisel verilerin hukuka aykırı olarak yayılması

Kişisel verilerin ele geçirilmesi

TCK md.136’da yer alan kişisel verilerin hukuka aykırı ele geçirilmesi, yayılması veya başkasına verilmesi suçu; hayatın özel alanına ilişkin değerleri koruyan özel norm niteliğinde bir suç olduğundan, aşağıdaki suçlarla karıştırılmamalıdır:

Kişiler Arasındaki Konuşmaların Dinlenmesi,

Kayda Alınması ve İfşa Edilmesi Suçu

Özel hayatın gizliliğini ihlal suçu

Bilişim suçları,Haberleşmenin gizliliğini ihlal suçu

Kişisel verilerin kaydedilmesi suçu

Suçun Şikayet Süresi ve Zamanaşımı

Kişisel verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçu, şikayete tabi suçlar kategorisinde değildir.

Bu nedenle, suçun soruşturulması için müşteki tarafından şikayet başvurusu yapılması da gerekmez.

Herhangi bir şekilde suçun işlendiği öğrenildiğinde, savcılık tarafından kendiliğinden soruşturma başlatılmalıdır.

Suçun dava zamanaşımı süresi 8 yıl olup, suçun işlendiği tarihten itibaren 8 yıl geçmeden mağdur aleyhine işlenen suç savcılığa bildirilmelidir. Aksi takdirde, dava zamanaşımı süresi dolacağından suç ile ilgili soruşturma yapılamayacaktır.

Hangi Bilgiler Kişisel Veri Olarak Kabul Edilir?

Kişisel veri kavramının ne anlama geldiği, kişisel verilerin nasıl kaydedileceği ve korunacağı 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu ile belirlenmiştir.

Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’na göre, kimliği belirli veya belirlenebilir gerçek kişiye ilişkin her türlü bilgi kişisel veri olarak kabul edilmelidir.

“Kişisel veri” kavramından, kişinin, yetkisiz üçüncü kişilerin bilgisine sunmadığı, istediğinde başka kişilere açıklayarak ancak sınırlı bir çevre ile paylaştığı nüfus bilgileri (T.C. kimlik numarası, adı, soyadı, doğum yeri ve tarihi, anne ve baba adı gibi), adli sicil kaydı, yerleşim yeri, eğitim durumu, mesleği, banka hesap bilgileri, telefon numarası, elektronik posta adresi, kan grubu, medeni hali, parmak izi, DNA’sı, saç, tükürük, tırnak gibi biyolojik örnekleri, cinsel ve ahlaki eğilimi, sağlık bilgileri, etnik kökeni, siyasi, felsefi ve dini görüşü, sendikal bağlantıları gibi kişinin kimliğini belirleyen veya belirlenebilir kılan, kişiyi toplumda yer alan diğer bireylerden ayıran ve onun niteliklerini ortaya koymaya elverişli, gerçek kişiye ait her türlü bilginin anlaşılması gerekir.

Ancak, herkes tarafından bilinen ve/veya kolaylıkla ulaşılması ve bilinmesi mümkün olan kişisel bilgiler, yasal anlamda “kişisel veri” olarak değerlendirilemez (Y12CD-2014/3760 k.)

Kişiye ait fotoğraf, resim, görüntü,video kaydı vs. gibi veriler, somut olayın özelliklerine göre kişisel verilerin ele geçirilmesi suçunu oluşturabileceği gibi bu suça göre genel nitelikte bir suç olan özel hayatın gizliliği suçuna da vücut verebilir.

Hukuka uygun bir şekilde elde edilen kişisel verilerin, özel kanunlarda belirlenen sürelerin sonunda yok edilmesi gerekir. Verilerin bu süreler sonunda yok edilmemesi halinde kişisel verilerin yok edilmemesi suçu meydana gelir.

Kişisel Verileri Ele Geçirme veya Yayma Suçu Unsurları

Kişisel verileri hukuka aykırı olarak verme, yayma veya ele geçirme suçu; seçimlik hareketli bir suç olduğundan, seçimlik hareketlerden herhangi birinin yapılmasıyla suç oluşur.

Kişisel verileri bir başkasına verme suçu: TCK md. 136 metninde geçen “başkası” hem gerçek bir kişiyi hem de tüzel bir kişiyi kapsamaktadır.

Örneğin, kişisel veriler bir şirkete hukuka aykırı bir şekilde verildiğinde ‘kişisel verileri başkasına verme suçu” oluşur. Kişisel veriler, bu kişilere elden, posta ya da internet üzerinden elektronik posta ile vb. araçlarla verilebilir. Kişisel verileri vermek hareketinden kastedilen düşünce veya bilgi anlatan şeylerin başkasına iletilmesi veya bildirilmesidir. Bu seçimlik harekette verilerin hukuka uygun ya da aykırı yöntemle elde edilmiş olmasının önemi bulunmamakta olup, önemli olan husus verme eyleminin hukuka aykırı olmasıdır.

Kişisel verileri yayma suçu: Kişisel verilerin yayılması, kişisel verilerin üçüncü kişilere duyurulması veya dağılması anlamına gelmektedir. Kişisel verileri yayma seçimlik hareketi de çeşitli şekillerde gerçekleştirilebilir.

İnternet üzerindeki bir web sitesinde kişisel verileri yayınlamak, birçok kişiye elektronik posta ile ya da telefondan kısa mesajla göndermek, yazılı ya da görsel medyada yayınlamak gibi hareketler kişisel verileri yayma suçu olarak kabul edilir

Kişisel verilerin ele geçirilmesi suçu: Kişisel verilerin ele geçirilmesi fiili, başkasının hakimiyeti altında bulunan bir kişisel verinin, failin hakimiyeti altına girmesi ile gerçekleşir. Kişisel verilerin kayıtlı olduğu belgelerin alınması ya da kayıtlı olduğu bilişim sisteminden ele geçirilmesi vb… şekillerde gerçekleştirilebilecektir.

TCK md. 136’da kişisel verileri hukuka aykırı verme, yayma veya ele geçirme suçu, soyut bir tehlike suçu olarak düzenlendiğinden seçimlik hareketlerin yapılmasıyla suç oluşur.

Suç teşkil eden hareketler nedeniyle herhangi bir zarar meydana gelmesi şart değildir.

Kişisel Verileri Başkasına Verme, Yayma veya Ele Geçirme Suçunun Cezası (TCK md. 136)

Kişisel verileri hukuka aykırı olarak verme, yayma veya ele geçirme suçunun cezası 2 yıldan 4 yıla kadar hapis cezasıdır (TCK md. 136).

Kişisel verileri hukuka aykırı olarak verme, yayma veya ele geçirme suçunun;

Kamu görevlisi (memur vb.) tarafından ve görevinin verdiği yetki kötüye kullanılmak suretiyle,Belli bir meslek ve sanatın sağladığı kolaylıktan yararlanmak suretiyle işlenmesi halinde, TCK md.136 gereği hükmedilecek hapis cezası 1/2 oranında arttırılır (TCK md. 137). Yani bu halde; suçun cezası, 3 yıldan 6 yıla kadar hapis cezasıdır.

You cannot copy content of this page