Velayet sorunsalı, Çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçu nedir?
Çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçu; kendi isteğiyle evini terk eden bir çocuğun ailesine veya yetkili makamlara bilgi verilmeden yabancı bir kimse tarafından yanında tutulması (örn, eve götürülmesi, birlikte gezilmesi vb.) veya velayet yetkisi elinden alınmış olan ana veya babanın ya da üçüncü derece dahil kan hısmının 16 yaşını bitirmemiş bir çocuğu velisinin rızası dışında kaçırması veya alıkoyması ile meydana gelir.
Çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçu, TCK m.234’te “Aile Düzenine Karşı Suçlar” bölümünde düzenlenmiş olup iki şekilde işlenebillir:
- Velayet yetkisi olmayan anne-baba ile kan hısımlarının işlediği çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçu (TCK m.234/1),
- Evi rızasıyla terk eden çocuğun bir yabancı tarafından kaçırılması ve alıkonulması suçu (TCK m.234/3).
ANNE VE BABA ARASINDA UZLAŞMA SAĞLANAMAZSA
Mahkemenin velayet sahibi olmayan ebeveyne, belirli günlerde ve saatlerde çocuğu görmesi için izin verdiği durumlarda; velayet sahibi ebeveynin, çocuğu diğer ebeveynden sakınması hukuka aykırı bir durumdur. Böyle bir durum yaşandığında, velayet sahibi olmayan ebeveynin icra kanalıyla çocuğu görebilmesi mümkündür. Böylelikle velayet sahibi olmayan ve çocuğunu göremeyen mağdur taraf, icra müdürlüğüne başvuruda bulunarak çocuğu görmek için icra emri tesis edilmesini isteyebilir.
Çocuğu göremeyen eş, icra takibi başlatan alacaklı konumundadır. Böylece çocuğu göstermeyen velayet sahibi eşe karşı önce uyarıda bulunulur. Eğer bu durumdan sonra eş bu uyarıyı dikkate alır ve çocuğu gösterirse bir problem kalmaz; velayet sahibi olmayan ebeveyn bu yolla çocuğunu belirtilen şekillerde görebilir. Ancak çoğu zaman iş bu kadarla kalmayıp daha da zorlaşabilmekte ve çocuğun gösterilmesi için yapılan uyarı dikkate alınmamaktadır. Bu tip durumlarda, mahkemenin belirlediği gün ve süre dikkate alınarak çocuğu görmek adına çocuğunu göremeyen anne ya da baba icra memuruyla ve çocuğun mevcut halden kötü etkilenmemesi için pedagog ile birlikte çocuğunu görmeye gidebilecektir. Çocuğun teslim alınmasında velayet sahibi ebeveynin yine zorluk çıkartması ve çocuğu velayet sahibi olmayan taraftan sakınması durumunda polis veya jandarma da bu duruma dâhil olabilmektedir.
ÇOCUĞUN PSİKOLOJİSİNİ VE GELİŞİMİNİ DÜŞÜNEREK HAREKET EDİN
Velayet sahibi olan eşin, çocuğu alıp başka bir şehre taşınması tabiri caizse diğer eşten kaçırmak için taşınması halinde ise kanunda velayetin değiştirilmesi sebepleri arasında yer alabilmektedir. Ancak çocuğun menfaati dışında bu tarz bir durumun gerçekleşmesi halinde, velayetin değiştirilmesinin Türk Medeni Kanunundaki ilgili hüküm gereği gerçekleşebilmesi mümkün olacaktır.
Anne-Baba veya Akrabalar Tarafından Çocuğun Kaçırılması ve Alıkonulması Suçu (TCK 234/1-2)
Velayet yetkisi elinden alınmış olan ana veya babanın ya da üçüncü derece dahil kan hısmının, onaltı yaşını bitirmemiş bir çocuğu veli, vasi veya bakım ve gözetimi altında bulunan kimsenin yanından kaçırması veya alıkoyması halinde suçun bu şekli oluşur. Örneğin, boşanma davası devam ederken çocuğun geçici velayet yetkisi kendisinde olmayan anne veya baba tarafından kaçırılması.
Üçüncü derece kan hısmından kastedilen, çocuğun amca, dayı, hala ve teyzelerine kadar olan akrabalarıdır. Örneğin, çocuğun kuzeni tarafından kaçırılması halinde kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma suçu işlenmiş olur. 16 yaşını bitirmiş olması halinde, anne-baba veya üçüncü dereceye kadar kan hısımları tarafından, velisinin yanından çocuğun kaçırılması veya alıkonulması maddedeki suçu oluşturmaz.
Anne-Baba veya Akrabalar Tarafından Çocuğun Kaçırma ve Alıkoyma Suçunun Cezası:
- Velayet yetkisi elinden alınmış olan ana veya babanın ya da üçüncü derece dahil kan hısmının, onaltı yaşını bitirmemiş bir çocuğu veli, vasi veya bakım ve gözetimi altında bulunan kimsenin yanından cebir veya tehdit kullanmaksızın kaçırması veya alıkoyması halinde, üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır (TCK m.234/1).
- Anne-baba veya akrabalar tarafından, fiil cebir veya tehdit kullanılarak işlenmiş ya da çocuk henüz oniki yaşını bitirmemiş ise yukarıdaki ceza bir katı oranında artırılır (TCK m.234/2).
Yabancılar Tarafından Çocuğun Kaçırılması ve Alıkonulması Suçu (TCK 234/3)
Yabancılardan kastedilen, anne-baba ve üçüncü derceye kadar kan hısımları dışında kalan akrabalar ve çocukla hiçbir akrabalık bağı olmayan kişilerdir.
Kanuni temsilcisinin (anne-baba veya velayet yetkisine sahip başka bir kimse) bilgisi veya rızası dışında evi terk eden çocuğu rızasıyla da olsa yanında tutan kişi çocuğun ailesini veya yetkili makamları durumdan haberdar etmekle yükümlüdür. Çocuğun ailesini veya yetkili makamları (polis, jandarma, savcılık vb.) haberdar etmeyen kişi çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçunu işlemiş olur. Örneğin, evden kaçarak sokakta gezinen bir çocuğu ailesine ve yetkili makamlara haber vermeden kendi evine götürüp kalmasını sağlayan kişi çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçunu işlemiş olur.