Arama İşlemleri Hakkında Genel Bilgiler

04.11.2021

Her polisin bilmesi gerekn Arama, güvenlik tedbirlerinin alınmasından sonra, aranacak kişiye haklarının bildirilmesi ile başlar. Durumun gerektirdiği şekilde zor kullanılabilir (PVSK ek m. 6) (AramaY 28).

1. Üst aramasının yapılması

Bir kimsenin üzeri aranırken, mümkün olduğu nisbette, o kimsenin âr ve haya duygularına riayet edilmelidir. Meselâ bir kadının üzerindeki arama, bir kadın tarafından yapılır (AramaY 28).

Bir kimsenin üzeri aranırken vücut bütünlüğüne riayet şarttır. Meselâ zorla müshil içirilemez, saç ve sakalı kazınamaz. Bir şahsın üzerinin aranması kavramına dahil olmıyan bu gibi şeyler ancak keşif veya muayene suretiyle yapılır.

2. Konutta arama yapılması

Polisin konutta arama yapması için ya hâkim kararı veya yetkili merciin yazılı emri bulunmalıdır.

Arama karar veya emrini verenler, aramayı bizzat yapamazlar. Arama işlemi zor kullanmayı gerektirdiği için, kolluk memurları tarafından yapılır. Hâkim veya savcı arama sırasında orada bulunabilir. Zabıt kâtibi de hazır bulunacaktır. Görüldüğü gibi, bizzat hakimin hazır bulunmasında hukuki bir engel yoktur. Tek engel “zor kullanma” bakımındandır. Zor kullanma yetkisi kolluğa verilmiştir.

Aramanın başında prensip olarak önce ilgiliye hakları bildirilir. Ayrıca aramanın amacı da açıklanır (CMK 120/2). Bununla birlikte, aramanın amacının bildirilmesi, bazı acele hallerde mümkün olmayabilir. Normal şartlar altında arama sebebinin bildirilmemesi hukuka aykırılık oluşturur.

Aldığı emir üzerine her kolluk memuru yetkilidir. Konutta arama yapma konusunda, kolluk memurlarının kendiliklerinden harekete geçme yetkileri yoktur. Arama kararı almak gerekirse, polis bunu savcılık kanalı ile sağlar (CMK 162). Ancak, derhal yapılması gereken bir tahkik muamelesi varsa, polis sulh ceza hakimi tarafından emredilen tedbirleri alır ve doğrudan doğruya sulh hâkimine başvurulabilir (CMK 163/2).

Kolluk arama sırasında orantılılık kuralların gözönünde tutarak zor kullanabilir (PVSK Ek m. 6). Prensip olarak zor kullanarak eve girebilmek için, güvenlik önlemlerini aldıktan sonra kapıyı çalması (AramaY 30/2), o yere girme yetkisine sahip kişilerle iletişim kurmaya çalışması (AramaY 30/3) polisin kendisini tanıtıp, amacını da söyledikten sonra, arama kararı bulunduğunu da açıklayarak haber verdikten sonra, ve arama kararını göstermeye girişmesi  (AramaY 30/5) ve kapının açılmaması halinde zor kullanarak kapıyı kırması kabul edilir.

Bununla birlikte, bazı hallerde içerdekileri uyarmadan kapının kırılması ve içeri girilmesi de mümkündür. bunun için “gecikmede tehlike” şartının bulunması gerekir. Bilgi verildiği takdirde aranan delilin yok olması tehlikesi varsa, gecikmede tehlike vardır.

Elinden kaçan bir şüpheliyi takip ederek, onu yakalamak amacıyla girdiği konutta yapılan bir aramada, kolluğun hakim kararı olmaksızın kapı veya pencereleri kırarak eve girmesi (AramaY 30/4) zorunlu olabilir: (1) Evin içindekilerin dışardakilerin polis olduğunu ve ne amaçla gelmiş olmalarını bilmeleri şarttır. (2) İçerdeki kişilerin korunması için derhal harekete geçmek zorunlu olmalıdır. (3) Polis memurunun güvenliği açısından bilgi vermeden içeri girme zorunlu olmalıdır. (4) Delillerin yok olmasını korumak düşüncesi ile bilgi vermeden girme zorunlu olmalıdır. (5) Bilgi vermeden içeri girmek suretiyle, işlenmekte olan bir suçu bizzat müşahade etmek imkanı hasıl olacaksa veya (6) bilgi vermeden giriş sayesinde yakalanmak istenen kişinin kaçması önlecekse. Yukarıda sayılan hallerin somut olaylara dayalı olarak emareleri mevcut olmalıdır.

Bulundurulması suç teşkil eden eşyanın ele geçirildiği bir evde bulunan kişileri yakalama yetkisi de vardır.

Arama kararında aranan şey veya aranan belli bir kişinin gösterilmesi mecburidir. Kolluk hakim kararında gösterilen bu kişinin dışındaki şahısların üzerlerini prensip olarak arayamaz. Bir başka deyişle tesadüfen evde olan herkesin üzerinin aranması hukuka aykırıdır. Ancak, tesadüfen orada bulunan kişinin silahlı olduğundan şüphelenmeyi gerektiren makul şüphe mevcut ise, üst araması yapılabilir.

Hukuka uygun bir arama kararının infazı sırasında, polis arama kararında belirtilmiş olmayan bir başka suç deliline rastlarsa, buna da el koyma mecburidir (CMK 138/1). Ancak buradaki şart “çıplak gözle görülebilme” şartıdır. Yani açıkta bulunan ve gözükebilen ve diğer suçları gösteren suç delillerineel konulabilir, zabıt defteri tutularak, eşya mühürlenir; karışması önlenir (CMK 121).

3. Arama işlemlerinin yapılma şeklinin ayrıntıları

a) Aramada hazır bulunma

Ceza Muhakemesi Kanunu, aranacak yerlerin sahibinin veya eşyanın zilyedinin aramada hazır bulunmasına izin vermiştir. Kanun arama tanığının sayısını bire indirmiştir: temsilcisi, bir hısmı, kendisiyle birlikte oturmakta olan bir kişi veya bir komşusunun hazır bulundurulması gerekmektedir (CMK 120/1).

Buradaki amaç, arama işlemine muhatap olan kişinin daha sonra memurların hakkaniyete uygun davranmadıklarını ileriye sürmelerin engellemektir.

Mülga Kanun, bazı yerlerde yapılan aramalarda, tanık bulundurmaya istisna getirmişti: emniyeti umumiye nezareti altında bulunan şahısların oturdukları, geceleyin herkesin girip çıkabileceği yahut mahkûmların toplandığı ve sığındığı yerler veya suç ile elde edilen eşyayı saklama mahalleri yahut gizli kumarhaneler, genelevler gibi polisçe maruf olan yerler hakkında, bu kural uygulamıyordu (CMUK 97/3). Yeni Kanun bu istisnayı düzenlemedi.

Konutta yapılan aramada Cumhuriyet savcısının hazır bulunması gerekir ama, şart değildir. Cumhuriyet savcısının hazır bulunmasını beklemek, tehlike doğurabilir. Bu gibi hallerde o yer ihtiyar heyetinden veya komşulardan iki kişi hazır bulundurulur (CMK 119/4). Ayrıca aramanın yapıldığı sırada hayat için bir tehlike mevcut olabilir.

Cumhuriyet savcısının hazır bulunduğu bir konut aramasında zabıt katibi bulundurulması mecburidir (CMK 169).

Kişinin avukatının aramada bulunmasına engel olunamaz (CMK 120/3) Mülga Kanunda müdafiin, arama sırasında hazır bulunmayı talep etme hakları yoktu.

b) Aramanın gayesinin bildirilmesi

Sanıktan başka kimseler hakkında (CMK 117/2) yapılan aramada, zilyede aramanın gayesi bildirilir (CMK 120/2). Bildirmenin aramaya başlamadan önce yapılması gerekir.

Aramanın düzenini bozanlar 24 saati geçmemek üzere gözaltına alınıyordu (CMUK 157). Yeni Kanun gözaltına alma yetkisini kaldırdı, sadece men etme ve zor kullanma yetkisi verdi (CMK 168).

Arama sırasında eşya kaçıran kişi hakkında CMK 60 daki zorlama hapsi tatbik edilebilir.

c) Şüpheliye ait yerlerde yakalama araması

Şüpheliye, ait yerlerin, üstünün ve şeylerin, “şüphelinin” ve “sanığın” yakalanması için aranması mümkündür (CMK 116).

d) Şüpheli dışında “diğer kişiler” hakkında yakalama araması

Şüpheli veya sanıktan başka “diğer kişiler” hakkında arama yapılması için, sıkı şekil şartları öngörmüştür. Bu kişiler hakkında arama yapılması, sadece aşağıda sayılan sınırlı hallerde mümkündür:

a) Şüpheli veya sanığın yakalanması veya b) suç delillerinin elde edilebilmesi, yani suçun izlerinin takibi veya c) belirli bir eşyaya elkonulması amacı ile arama yapılabilir (CMK 117/1).

Üçüncü şahıslar nezdinde yapılan yakalama araması, sadece “şüpheli” veya “sanık” statüsüne girmiş olan bir kişinin yakalanması için yapılabilir. Ceza Muhakemesi Kanunu suç ortaklarının yakalanması için yapılan aramayı düzenleme arama kapsamına almadı (CMK 117/1).

Sanıktan başka diğer kişiler hakkında arama yapılabilmesi için, aranılan kişinin veya suçun delillerinin, yani takip edilen izlerin yahut elkonulacak eşyanın orada bulunduğunu kabul ettirebilecek bunu ortaya koyan olaylar bulunmalıdır (CMK 117/2). Meselâ, tanık beyanı, istihbarat sonuçlarına vb. dayanan olay ve bulgular mevcut olmalıdır. Burada, “tahmin” yeterli değildir.

Binada arama yapılırken sanığın başka yollardan kaçması ihtimali mevcut bulunduğu için, etraftaki sokaklarda kontrol noktaları kurularak, kimlik denetimi yapılması uygun olur (PVSK 4/A).

Sanık durumunda olmayan üçüncü şahıslar hakkında bazı hallerde sınırsız olarak ‘araştırma araması’ yapılabilmesi mümkündür: sanık yakalandıktan sonra, içinde yakalandığı binada veya takip edildiği sırada içine girdiği binalarda arama yapılırken, yukarıda açıklanan sınırlamalar geçersizdir (CMK 117/3).

e) Yakalama araması ve araştırma araması

Arama, bir şüpheli veya sanığın yakalanması için yapılabiyeceği gibi, suçun izlerinin takibi veya hakkında ceza kovuşturması açılmış olan bir fiile ilişkin olarak delil bulmak için de yapılabilir (CMK 116 cüm. 2; CMK 117/1 cüm.1).

Delil olmaya elverişli olan eşya (izler de dahil) veya kazanç müsaderesinin konusunu oluşturan malvarlığı değerleri, ya muhafaza altına alınırlar (CMK 123) veya elkoyma yasağı (CMK 126 gibi) yoksa, elkonulabilir (CMK 123).

Araştırma araması yapılırken, ileride duruşma sırasında tanıklık yapabilecek kişiler tesbit edilmelidir.

Tanıklıktan çekinme yetkisine sahip olan kişilerin (CMK 45, 46, 47, 48) üzerlerinde veya evlerinde arama yapılıyorsa, sanık ile bu kişiler arasında teati olunan mektuplara ve belgelere elkonamaz (CMK 126).

f) Aramada delil elde edilmesi

Arama el koymanın ön işlemidir. Hakim tarafından verilen arama kararı, kararda tanımlanan eşyaya elkoyma yetkisi de verir. Kanunun ilk düzenlemesinde ayrı bir el koyma kararı istiyordu. Fakat sonradan yapılan değişiklikle bu yetki verilmiştir.

Kararda belirtilen eşyaya elkoyma yetkisi bulunmakla birlikte, tesadüfen elde edilen bir delilin kolluk tarafından önce “muhafaza altına alınması” ve durumun derhal C. savcılığına bildirilmesi (CMK 138/1) öngörülmüştür. Bu düzenlemeye paralel olarak Arama Yönetmeliğinin 10. maddesinde de hakim kararı uyarınca yapılan aramada, yapılmakta olan soruşturmayla ilgisi olmakla birlikte kararda belirtilmeyen veya soruşturmayla ilgisi olmayan ancak diğer bir suçun işlendiği şüphesini uyandırabilecek bir delil elde edilirse, bunun “koruma altına alınması” öngörülmüştür. Kanunda (CMK 138) “muhafaza altına alma” terimi kullanılırken, Arama Yönetmeliğinde “koruma altına alma” teriminin kullanılması ve Arama Yönetmeliğinin 4. maddesinde “koruma altına alma” kavramının ayrıca tanımlanmış olması ilgi çekicidir. Yönetmelikteki terimlerin Kanuna uygun olması gerekirdi.

Hukuka uygun, hakim kararı veya yazılı emre dayanan aramadan elde edilen deliller, ileride kovuşturma evresinde mahkeme önünde “ortaya konulacaklardır” (CMK 206/1).

Soruşturma evresinde aramadan elde edilen delillerin delillerin hukuka uygun delil olabilmesi için, hakim kararında tanımlanmış eşya dışındaki deliller hakkında ayrıca bir hakim tarafından “elkoyma kararı” verilmiş olması şarttır. Bunu sağlamak üzere, elde edilen bu tür delillerin yirmidört saat içinde hakimin onayına sunulması mecburidir (CMK 127/3). Hakim kararı olmaksızın muhafaza altına alınan veya kanundaki deyimiyle elkonulan eşya hakkında, elkoymadan itibaren kırksekiz saat içerisinde  elkoyma kararı verilip, karar açıklanmadığı takdirde elkoyma kendiliğinden kalkacaktır. 

Ender bulunan, zor ele geçen delillerin kovuşturmada kanuna aykırı delil statüsüne düşmemesi için, C. savcılarının hakim kararı olmaksızın elde edilen tüm delilleri Anayasa gereği ve CMK 127/3 uyarınca hakime onaylatmaya özen göstermeleri yerinde olacaktır.

4. Askeri yerlerde ve dokunulmazlıkları olan kişilerde arama.

a) Askeri yerler

Harp gemileri dahil olmak üzere askerî hizmetlere mahsus “askeri mahallerde” yapılacak arama muamelesi, savcının istem ve katılımıyla ile, askerî makamlar tarafından yapılır. Maddedeki “hakim” kelimesi 2005-5353 sayılı kanunla yapılan değişiklikle metinden çıkartılmıştır.

b) Diplomatlık dokunulmazlığı

Diplomatlık dokunulmazlığına sahip olanların üzerleri, evleri aranamaz. Sözleşmeden doğan bu istisna dışında, hakkında kovuşturma açılamayan kişilerle ilgili olarak, yani sanık statüsüne girmiş olmayan kişilerde CMK 117’deki şartlar varsa, arama yapılabilir.

   5. Avukatların ve avukat bürosunun aranması.

Avukat bürolarında arama, elkoyma ve postada elkoyma

Madde 130- (1) Avukat büroları ancak mahkeme kararı ile ve kararda belirtilen olayla ilgili olarak Cumhuriyet savcısının denetiminde aranabilir. Baro başkanı veya onu temsil eden bir avukat aramada hazır bulundurulur.

(2) Arama sonucu elkonulmasına karar verilen şeyler bakımından bürosunda arama yapılan avukat, baro başkanı veya onu temsil eden avukat, bunların avukat ile müvekkili arasındaki meslekî ilişkiye ait olduğunu öne sürerek karşı koyduğunda, bu şey ayrı bir zarf veya paket içerisine konularak hazır bulunanlarca mühürlenir ve bu konuda gerekli kararı vermesi, soruşturma evresinde sulh ceza hâkiminden, kovuşturma evresinde hâkim veya mahkemeden istenir. Yetkili hâkim elkonulan şeyin avukatla müvekkili arasındaki meslekî ilişkiye ait olduğunu saptadığında, elkonulan şey derhâl avukata iade edilir ve yapılan işlemi belirten tutanaklar ortadan kaldırılır. Bu fıkrada öngörülen kararlar, yirmidört saat içinde verilir.

(3) Postada elkoyma durumunda bürosunda arama yapılan avukat veya baro başkanı veya onu temsil eden avukatın karşı koyması üzerine ikinci fıkrada belirtilen usuller uygulanır.

    6. Belge verme ve aramada bulunan eşyaya elkoyma kararı verilmesi sorunu

  Arama öncesinde ilgiliye arama kararı ibraz edilir. Arama sonrasında da adli aramalarda mutlaka bir tutanak düzenlenir ve yapılan işlemlerin mahiyetini gösteren bir belge verilir (CMK 121). Arama tutanağına işlemi yapanların açık kimlikleri yazılır.

Kanunun ilk düzenelenen biçiminde, el koyma gerçekleşirse, CMK 127/1 uygulanıyordu (CMK 119/3). Bu düzenlemenin anlamı, iki defa hakim kararı verilmesi idi: önce arama kararı verilerek “arama” yapılıyor, aramadan istenilen şey bulunur ve rıza ile verilmezse, yani zorla alınırsa, ikinci bir hakim kararı daha (elkoyma kararı !!!) veriliyordu. Kanun 2005.5353 numaralı Kanun ile değiştirildi ve CMK 119/3 de yer alan ve ikinci kararı gerektiren “arama sonucunda bazı eşyaya elkoyma sözkonusu olduğunda 127 inci maddenin ikici fıkrası hükmü uygulanır” cümlesi kaldırıldı (CMK “2005.5353” 119/3).

 Aramanın sonunda hakkında arama işlemi uygulanan kişi “isterse” kendisine yapılan aramanın detaylarını gösteren bir belge ile eşyaya elkonulmuşsa bunları gösteren bir liste verilir (CMK 121/1). Aramadan şüphe sebebi elde edilmemişse bunu belirten bir belge istek üzerine ilgiliye verilir.

Elkonulan eşya veya muhafaza altına alınan eşyanın tam bir defteri yapılır. Delil olarak saklanmak üzere eşya resmi mühürle mühürlenir (CMK 121/3).

7. Olay yeri inceleme

Olay yeri herkesin girip çıkabileceği, kamuya açık bir alan ise, bir C. savcısı emri veya hakim kararı gerekmeden, bilimsel ve teknik araştırma işlemleri adli kolluk tarafından yapılır. Ancak, genel kural olarak, suç üstü haller dışında CMK 161/2 uyarınca C. savcısının emri veya kolluk amirinin yazılı emri alınmış olmalıdır (AramaY 9/1).

Olay yeri konut, işyeri veya kamuya açık olmayan kapalı yer ise, genel hükümlere göre (CMK 119) hakim kararı alınacaktır (AramaY 9/2).

Olay yeri olan konuttan delil toplanırsa, bunlar için elkoyma kararı alınmaktadır.

You cannot copy content of this page