Süleyman Çelebi Mevlidi Şerif Türkçe Oku

16.02.2021

Süleyman Çelebi Hazretlerinin, Peygamberimiz (Sallallâhu Aleyhi Vesellem) Efendimiz üzerine yazmış olduğu Vesîlet’ün-Necât (mevid) adlı kitabı çok meşhur olduğundan bir çok kez hattatlara yazdırılmış ve bir çok nüshası basılmıştır.


TEVHİD BAHRİ

Seyyidi kainât, Hazret-i Fahr-i Âlem
Muhammed Mustafâ râ Salevât

Allah âdın zikredelim evvelâ
Vâcib oldur cümle işde her kulâ

Allah âdın her kim ol evvel anâ
Her işi âsân ider Allah anâ

Allah âdı olsa her işin önü
Hergiz ebter olmaya ânın sonu

Her nefesde Allah âdın di müdâm
Allah âdıyle olur her iş tamâm

Bir kez Allah dese aşk ile lisân
Dökülür cümle günah misl-i hazân

İsm-i pâkin pâk olur zikr eyleyen
Her murâda erişür Allah diyen

Aşk ile gel imdi Allah diyelim
Dert ile göz yaş ile âh îdelim

Ola kim rahmet kıla ol pâdişah
Ol kerîm-ü ol rahîm-ü ol ilâh

Birdir ol, birliğine şek yokdürür
Gerçi yanlış söyleyenler çokdürür

Cümle-âlem yoğ iken ol var idi
Yaradılmışdan ganî cebbâr idi

Vâr iken ol, yok idi ins-ü melek
Arş-ü ferş-ü ay-ü gün hem nüh felek

Sun’ ile bunlârı ol, vâr eyledi
Birliğine cümle ikrar eyledi

Kudretin izhâr edüp hem ol celîl
Birliğine bunları kıldı delîl

Ol !” dedi bir kerre vâr oldu cihân
“Olma !” derse, mahv olur ol dem hemân

Pes Muhammeddir bur varliğa sebeb
Sıdk ile ânın rızasın kıl taleb

Ey azizler, işte başlarız söze
Bir vasıyyet kılarız illâ size

Ol vasıyyet ki direm her kim tuta
Misk gibi kokûsu canlardâ tüte

Hak-Teâlâ rahmet eyleye anâ
Kim beni ol bir dua ile anâ

Her kim ki diler bu duada buluna
Fâtiha ihsân ede ben kûluna

Mevlid-i Şerif-in müellifi Merhum Süleyman Çelebi Hazretleri’nin ruhu için ve bu Mevlidi Şerifi okuyan, dinleyen, okumasına sebep olanlardan yaşayanların ruhu makamlarına, ahirete göçmüş olanlarınında ruhlarına El-Fatiha


VELADET BAHRİ

Âmine hâtun Muhammed ânesi
Ol sadeften doğdu ol dür dânesi

Çünkî Abdullah’tan oldu hâmile
Vakt erişdi hefte vü eyyam ile

Hem Muhammed gelmesi oldu yakîn
Çok alâmetler belirdi gelmeden

Allâhümme salli alâ Muhammediv
Ve alâ âli Muhammed

Ol Rebiûl evvel âyın nîcesi
On ikinci gîce isneyn gîcesi

Ol gîce kim doğdu ol hayrûl-beşer
Ânesi anda neler gördü neler

Dedi gördüm ol habîbin ânesi
Bir acep nûr kim, güneş pervânesi

Berk urup çıktı evimden nâgehân
Göklere dek nûr ile doldu cihân

Gökler âçıldı ve feth oldu zulem
Üç melek gördüm elinde üç âlem

Bîri meşrik bîri mağribde anın
Bîri dâmında dikildi Kâbenin

Bildim anlardan kim ol halkın yeği
Kim yakîn oldu cihâna gelmeği

İndiler gökden melekler sâf sâf
Kâbe gibi kıldılar evim tavaf

Hûriler geldi bölük bölük
Buğûr yüzleri nûrundan evim doldu nûr

Çevre yânıma gelip oturdular
Mustafâ’yı birbirine muştular

Dediler oğlun gibi hiç bir oğul
Yâradılâlı cihân gelmiş değil

Bû senin oğlun gibi kadr-ı cemîl
Bir anâya vermemiştir ol Celîl

Ûlu devlet buldun ey dildâr sen
Doğiserdir senden ol hulk-ı hasen

Bû gelen “ilm-î ledün” sultânıdır
Bû gelen tevhîd ü irfân kânıdır

Bû gîce ol gîcedir kim, ol şerîf
Nûr ile âlemleri eyler latîf

Allâhümme salli alâ Muhammediv
Ve alâ âli Muhammed

Bû gîce şâdân olur erbâb-ı dil
Bû gîceye can verir eshâb-ı dil

Yâ Resulâllah
Rahmeten lil’âlemindir Mustafâ
Hem şefîal müznibîndir Mustafa

Vasfınî bû resme tertib ettiler
Ol mübârek nûru terğib etdiler

Âmine eder çü vakt oldu tamâm
Kim vücûda gele ol hayrül enâm

Sûsadım gâyet harâretden katî
Sundular bir câm dolusu şerbeti

Allâhümme salli alâ Muhammediv
Ve alâ âli Muhammed

Şerbeti sunduk tâbânâ hûriler
Bûnu sana verdi Allâh dediler

Kardan ak îdi ve hem soğuk idi
Lezzeti dâhi şekerde yok idi

İçdim ânı oldu cismim nûra gark
İdemezdim kendimi nûrdan fark

Geldi bir akkuş kanâd ile revân
Arkamı sığâdı kuvvetle hemân

Doğdu ol sâatde ol sultân-ı dîn
Nûra gark oldu semâvât-ü zemîn

Sallû Aleyhi ve Sellimû teslimâ
Hatta tenâlû cenneten ve naîmâ

Essalâtü vesselâmü aleyke
Ya Resûlallah
Esselâtü vesselâmü aleyke
Ya Habîballah
Essalâtü vesselâmü aleyke
Ya Seyyidel-evvelîne velâhirin.


MEVLİD ARA DUASI-1

Allahım Peygamberimiz (S.A.V) hürmeten ayağa kalktık,Bizleri dünyada Onun izinden,ahirette de nurlu yüzünden ayırma YA RABBİ!!
Bizlere cenneti ve cennete götürecek hayırlı işler yapmayı nasib eyle,cehennemden ve cehenneme götürecek kötü işlerdende muhafaza eyle Ya Rabbi!
Dualarımızın kabülü ve günahlarımızın affı için,Allah rızası için

AMİN VELHAMDULİLLAHİ RABBİL ALEMİN EL FATİHA..


MİRAC-1 BAHRİ

Sâhibü’l-hulleti ve’t-tâç ve râkibü’l-bürâkı fi leyleti’l-mirac, Hazret-i Ahmed ü Mahmûdu Muhammed Mustafâ râ Salevât.

Söyleşirken Cebrâil ile kelâm
Geldi Refref önüne verdi selâm

Aldı ol şâh-ı cihânı ol zamân
Sidre’ye gitti ve götürdü hemân

Bir fezâ oldu o demde rûnümâ
Ne mekân var anda ne arz-u semâ

Kim, ne hâlidir, ne mâli, ol mahal
Akl ü fikr etmek o hâli fehmü hal

Ref’ olup ol şâha yetmiş bin hicâb
Nûr-ı tevhîd açtı vechinden nikâb

Her birisinden geçerken îlerû
Emr olundu Yâ Muhammed gel berû

Çünki kamûsun görüp geçti öte
Vardı îrişdi ol Ulû Hazrete

Şeş cihetden ol münezzeh Zülcelâl
Bî kemû-keyf âna gösterdi Cemâl

Zâten ol sultân-ı mâzâgal-basar
Eylemişdi Hakk’a tahsîs-i nazar

Âşikâre gördü Rabbü’l-İzzetî
Âhiretde öyle görünür ümmeti

Bî-hurûf-ü lâfz-u savt ol pâdişâh
Mustafa’ya söyledî bî-iştibâh

Dedi kim matlûb ü maksûdün benem
Sevdiğin cân ile mâbûdün benem

Gece gündüz durmayub istediğin
Nola kim görsem cemâlin dediğin

Gel habîbim sâna müştâk olmuşam
Cümle halkı sâna bende kılmışam

Ne murâdın vâr ise kîlam revâ
Eyleyem bir derde bin türylü devâ

Mustafâ dedi: “Eyâ Rabbe’r-Rahîm
Vey hatâ pûş ü atâsı çok kerîm

Ol zaîf ümmetlerim hâlî nola
Hazretîne nîce anlar yol bula

Gece gündüz işler isyân kamû
Korkarım ki yerleri ola tamû

Yâ İlâhî, hazretinden hâcetim
Bûdurur kim ola makbûl ümmetim”


MERHABA BAHRİ

Yâradılmış cümle oldu şâdümân
Gam gidûp âlem yenîden buldu cân

Cümle zerrat-ı cihân idûb nidâ
Çağrışûben dediler kim merhabâ

Merhabâ ey âli sultân merhabâ
Merhabâ ey kân-ı irfan merhabâ

Merhabâ ey sırr-ı fürkân merhabâ
Merhabâ ey nûru râhman merhabâ

Merhabâ ey bülbül-i bâğ-ı Cemâl
Merhabâ ey âşinâ-yi Zülcelâl

Merhabâ ey cân-ı bâki merhabâ
Merhabâ uşşâkâ sâki merhabâ

Merhabâ ey cân-ı cânan merhabâ
Merhabâ ey derde dermân merhabâ

Merhabâ ey cümlenin matlâbu sen
Merhabâ ey Hâlikın mahbâbu sen

Merhabâ ey Pâdişah-i dû cihân
Senin için oldu kevn île mekân

Merhabâ ey rahmeten lil-âlemîn
Merhabâ sensin şefîa’l-müznibîn

Ey gönüller derdinin dermânı sen
Ey yarâdılmışların sultânı sen

Sensin ol sultân-i cümle enbiyâ
Nûr-i çeşm-i evliyâ vü asfiyâ

Yâ habîballâh bize imdâd kîl
Son nefes didârın ile şâd kîl

Allâhümme salli alâ seyyidinâ
Muhammedinillezî câe bilhakkıl mübîn
Ve erseltehû rahmetel lil âlemin


MEVLİD ARA DUASI-2

Ya Rabbi! İbadetlerimizi kabul eyle.
Amellerimizi makbul eyle. Oku ile başlayan İlahi fermanı okuyarak  Kuran-ı Kerim’in hükmü ile amel etmeyi cümlemize nasib eyle Ya Rabbi.

Her nefsin kendisiyle uğraştığı, her ferdin, her uzvunun kendisinden hesap sorulacağı, dünyada işlemiş olduğu her şeyin gelip karşısına dikileceği günde rahmetinden, merhametinden ve Resulü’nün şefaatinden bizleri mahrum etme Ya Rabbi.

Allah’ım! Bizi hayırlara rağbet edenlerden eyle. Bizi bağışla. Bize merhamet et.
Annemize-babamıza, çoluk-çocuğumuza, kardeşlerimize, komşularımıza, dostlarımıza ve bütün inananlara hayırlar ver Ya Rabbi.

Okunan Kuran-ı Kerim’den, mevlidi şeriften, getirilen Salatu selamlardan ve yapılan hayrı hasenattan hasıl olan ecir ve sevabı mevlid sahibinin bütün geçmişlerinin ruhlarına hediye eyledik kabul eyle Ya Rabbi.

Kabirlerini Kuran-ı Kerim’in nuru ile tenvir eyle. Taksiratlarını affeyle. Seyyiatlarını hasenata tebdil eyle. Kabirlerini pür-nur, makamlarını cennet eyle Ya Rabbi.
Hasbel beşer, içlerinden kabir azabına duçar olanlar varsa, okunan Kuran-ı Kerim’ler ve yapılan hayrı hasenatlar hürmetine afvü mağfiret eyle Ya Rabbi.

AMİN VELHAMDULİLLAHİ RABBİL ALEMİN EL FATİHA..


MÜNACAT

Yâ İlâhî, ol Muhammed hakkı çün
Ol şefâat kân-ı Ahmed hakkı çün

Sidrevü arş-î muallâ hakkı çün
Ol süluk-i seyr-i âlâ hakkı çün

Ol gece söyleşîlen söz hakkı çün
Ol gece Hakk’ı gören göz hakkı çün

Sırr-ı fürkân nûr-i âzam hakkı çün
Kuds ü Kâbe Merve Zemzem hakkı çün

Gözü yâşı hakkı çün âşıkların
Bağrı bâşı hakkı çün sâdıkların

Aşk odundan ciğeri püryân içün
Derd ile kan ağlayan giryan içün

Sıdk ile yolundan kâim kul içün
Hazretine doğru vâran yol içün

Şol zaman kim müddet-i ömrü hayât
Âhir ola ere hengâm-i memât

Yâ İlâhi, saklagıl îmânımız
Verelim îman ile tâ cânımız

Biz günâhkâr âsî mürîm kulları
Yarlıgâyüb kıl günâhlardan berî

Kabrimiz imân ile pür-nûr kıl
Mûnisi ğilmân ile hem-hûr kıl

Hem dahî mîzânımız eyle sakîl
Cennete girmeğe lütfun kıl delîl

Mustafa’ya hem civâr et, yâ Kerîm
Cennetü’l-firdevs içinde, yâ Rahim

Lutf ile göster bize didârını
Nimetinle topla-gıl kullarını

Afvedüb isyânımız kıl rahmeti
Ol habîbin yûzü sûyû hörmeti

Sâna lâyık kullarınla hemdem et
Ehl-i derdin sohbetine mahrem et

Hem Süleymân-ı fakîre rahmet et
Yoldaşın îmân makâmın cennet et

Yâ İlâhi, kılma bizi dâllîn
Bu dûâya cümleniz deyin âmîn

Ümmetinden râzı olsun ol muîn
Rahmetullâhi aleyhim ecmâin.


You cannot copy content of this page