6136 sayılı Kanun idari para cezası 2023? 6136 Sayılı Kanun Hakkında 4. madde ve 15. madde nedir?

30.10.2023

Madde 15 – (Değişik madde: 12/06/1979 – 2249/10 md.)

Bu Kanun hükümlerine aykırı olarak 4 üncü maddede yazılı olan bıçak veya diğer aletleri veya benzerlerini satanlar, satmaya aracılık edenler, satın alanlar, taşıyanlar veya bulunduranlar hakkında altı aydan bir yıla kadar hapis ve üçbin liradan onbin liraya kadar adli para cezası hükmolunur. (DEĞİŞTİ)

Bu madde kapsamına giren bıçak veya diğer aletlerin veya benzerlerinin sayı veya nitelik bakımından vahim olması halinde yukarıdaki fıkraya göre hükmolunacak cezalar yarıdan bir katına kadar artırılır.

Bu Kanunun 4 üncü maddesine göre yapımına izin verilen bıçakları veya diğer aletleri veya benzerlerini kullanma amacı dışında satanlar, satmaya aracılık edenler, satın alanlar, taşıyanlar veya bulunduranlar hakkında birinci fıkradaki; o bıçak veya diğer aletlerin veya benzerlerinin sayı ve nitelik bakımından vahim olması halinde de ikinci fıkradaki cezalar hükmolunur.

5728 sayılı yasanın MADDE 158- 6136 sayılı Kanunun 15 inci maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve maddeye aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

Bu Kanun hükümlerine aykırı olarak 4 üncü maddede yazılı olan bıçak veya diğer aletleri veya benzerlerini satanlar, satmaya aracılık edenler, satın alanlar, taşıyanlar veya bulunduranlar hakkında altı aydan bir yıla kadar hapis ve yirmibeş (25 )günden az olmamak üzere adlî para cezasına hükmolunur.

Bu Kanunun 4 üncü maddesinin üçüncü fıkrasında yazılı olan yivli ve yivsiz silahlarla bıçak ve diğer aletleri, hal ve şartlara göre sırf saldırıda kullanmak amacıyla taşıyanlar, üç aya kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır.

I- SUÇUN HUKUİ NİTELİĞİ;
6136 sayılı yasanın 15. maddesinde aynı yasanın 4. maddesinde belirtilen ve ithalatı, yapımı, taşınması, yollanması ve bu konulara aracılık edilmesi yasaklanan bıçak, diğer alet benzerlerinin, satışı, satışına aracılık edilmesi, taşınması ve bulundurulmasının suç olduğunu belirterek bu eylemlerin yaptırımını düzenlenmiştir. Suçun ön koşulu, suça konu olan bıçak veya diğer aletler ile benzerlerinin 4. maddede sayılan nitelikte olmasıdır.

Madde 4 – (Değişik madde: 12/06/1979 – 2249/5. md.)
Ülke içinde kama, hançer, saldırma, şişli baston, sustalı çakı, pala, kılıç, kasatura, süngü, sivri uçlu ve oluklu bıçaklar, topuz, topuzlu kamçı, boğma teli veya zinciri, muşta ile salt saldırı ve savunmada kullanılmak üzere özel nitelikteki benzeri aletlerin yapımı yasaktır.

Bunlardan bir sanat veya mesleğin icrası için kullanılması zorunlu bulunanların yapımına İçişleri Bakanlığınca yapılacak bir yönetmelikte belirlenen kurallara göre izin verilir.

(Değişik fıkra: 23/06/1981 – 2478/2 md.) Yalnız sporda kullanılan yivli ateşsiz silahlar ve mermileri ile yivsiz tüfekler ve mermilerinin, ev gereçlerinden olan veya tababet, sanayi, tarım, spor için kullanılan aletlerle bir meslek veya sanatın icrası için gerekli bıçak, şiş, raspa ve benzerlerinin kullanılması bu Kanun hükümlerine tabi değildir.

(Değişik fıkra: 23/06/1981 – 2478/2 md.) Avda veya sporda kullanılan her nevi ateşli yivli silahlar bu Kanunun 7 nci maddesine göre ruhsata tabidir.

II- SUÇUN MADDİ UNSURU;
A)- 15/1 madde ve fıkrası açısından suçun maddi unsuru bu yasanın 4. maddesinde yazılı olan bıçak ve diğer aletler ile benzerlerini ruhsatsız olarak,
1-Satmak
2-Satmaya aracılık etmek
3-Satın almak
4-Taşımak,
5-Bulundurmak
Biçiminde tanımlanan seçenekli davranışlardan birinin işlenmesi ile oluşmaktadır.
-Burada da önemli olan suça konu silahların 6136 sayılı yasanın 4. maddesi kapsamında olup olmadığıdır. Bunun için de elde edilen bıçak ve benzerleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılması gerekmektedir. Aldırılan raporda bıçak ve benzerlerinin 6136 sayılı yasanın 4. maddesi kapsamında bıçaklardan olduğunun belirtilmesi karşısında sanık hakkında mahkumiyet hükmü kurulacaktır. Aksi taktirde beraat kararı verilip, bıçak başka herhangi bir suçta kullanılmadığı taktirde sanığa iade edilecektir.
B)-15/3 madde ve fıkrası açısından suçun maddi unsuru, bu yasanın 4. maddesinde göre yapımına izin verilen bıçak ve diğer aletler ile benzerlerini kullanma amacı dışında,
1-Satanlar,
2-Satmaya aracılık edenler,
3-Satın alanlar,
4-Taşıyanlar,
5-Bulunduranlar,
Biçiminde tanımlanan seçenekli davranışlardan birinin işlenmesi ile oluşmaktadır.
-Bu fıkranın tatbikinde önemli olan yapımına izin verilen bıçaklar, diğer aletler veya benzerlerinin kullanma amacı dışında satılmasıdır. Bu tespit edildiği taktirde suç oluşur, Hakim kişilerin mesleki durumlarını, geçmişini, olayın özelliğini, olayın oluş şekli gibi nedenleri dikkate alınarak sonuca varılacaktır.
C- 15/4 maddi unsuru: 08.02.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5728 sayılı kanunun 158. maddesi ile 15. maddenin son fıkrasına eklenen hüküm ile, 15/4. madde ve fıkrasının maddi unsuru Bu Kanunun 4 üncü maddesinin üçüncü fıkrasında yazılı olan yivli ve yivsiz silahlarla bıçak ve diğer aletleri, hal ve şartlara göre sırf saldırıda kullanmak amacıyla taşıdıkları taktirde suç oluşacaktır.

III- SUÇUN MANAVİ UNSURU,
-Genel kast ile işlenen bir suçtur.

IV- CEZAYI ARTTIRICI NEDENLER;
– 15/2 madde ve fıkrasında bu hususu belirtilmiştir. Birinci olarak sayı olarak vehameti belirtmiştir. Yakalanan bıçaklar sayı olarak vahim oldukları taktirde 15/1 madde uyarınca tayin edilen ceza yarıdan bir katına kadar arttırılacaktır. Sayı olarak ne kadar bıçağın vahim olacağının kanun düzenlememiştir.
Yargıtay 8. Ceza Dairesi içtihadında 100 adetten fazla olan bıçağı vahim olarak kabul etmektedir.
-15/2 madde ve fıkrası bir de nitelik yönünden vehameti düzenlemiştir. Bu konuda yakalanan bıçakların adli tıp ve polis Kriminaldan aldırılacak bilirkişi raporlarına göre bu husus belirlenecektir. Adli tıp kurumu birden fazla özelliği olan aletleri vahim olarak nitelemektedir. Örneğin sustalı muştalı birleşik aleti adli tıp vahim olarak nitelemektedir.

V- YARGITAY KARARLARI;
1-Bıçağın arıza nedeniyle namlusunun sapına sabitlenmemesi; Suça konu bıçağın Kriminal polis laboratuarınca belirlenen niteliğine göre, arızası nedeniyle namlusunun sapına sabitlenmediğinin anlaşılması karşısında, bu haliyle 6136 sayılı yasa kapsamında bulunup bulunmadığı ve basit bir işlemle tamirinin mümkün olup olmadığı konusunda Adli Tıp Kurumundan görüş alınması gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi,

-Adli tıp raporunda sustalı çakı olarak nitelendirilen suça konu bıçağın susta mandalı olduğu belirtilmesine karşın susta tertibatının otomatik olup olmadığı konusunda bir açıklamaya yer verilmediğinden bıçağın 6136 sayılı yasa kapsamında değerlendirilmesi için susta tertibatının otomatik olması göz önüne alınarak bu hususun değerlendirilerek tekrar bilirkişi raporu aldırılmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,

-Suça konu sustalı çakıya memnu vasfını veren susta tertibatının ve açıldığında sabit hale gelmesini sağlayan mandal kısmının sağlam olup olmadığı konusunda bilirkişi raporunda yeterli bir açık bulunmadığından bir kere de adli tıptan görüş alınması gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi,

-Suça konu bıçağın 6136 sayılı yasanın 15. maddesinde yaptırıma bağlanan aynı yasanın 4. maddesinde yazılan sustalı çakı olarak kabul edilmesi için sustalı tabir edilen düğmenin basıldığında namlu kısmının açılması yeterli olmayıp açık halde iken, namlunun sabit kalmasını sağlayan emniyet tertibatının sağlam olması gerektiğinden hükme dayanak yapılan bilirkişi beyanında bu konuya ilişkin bir açıklama bulunmadığından bir kere de adli tıptan görüş alınması gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi,

2-Kelebek Bıçak; Adli Tıp Kurumu raporunda ?sustalı bıçak? olduğu ifade edilen dava konusu bıçağın, dosya ve rapor içeriğinden düğmesine basılınca kesici kısmını birden ve kendiliğinden ortaya çıkaran ve sabitleştiren susta tertibatının bulunmadığı ve bu nedenle de sustalı bıçak olmadığı, belirlenen özellikleri itibariyle kelebek bıçak niteliğinde bulunduğunun anlaşılması karşısında, İçişleri Bakanlığının 2.8.1995 gün ve 177533 sayılı yazılarında belirtilen kelebek bıçakların 6136 Sayılı Yasa kapsamına girmeyen 2521 Sayılı Kanunun 3. maddesine göre ithal ve imaline izin verilen av bıçağı niteliğinde bıçaklardan olduğu yolundaki açıklamaları ile bu bıçakların serbestçe alınıp satılmaları ve 5237 Sayılı TCK.nun 21. maddesinde ?suçun oluşması kastın varlığına bağlıdır? hükmü de gözönüne alınarak 6136 Sayılı Yasaya aykırılık suçundan sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,

3-Ek 1/A dan artırım yapılabilmesi için bıçağın duruşma salonu ve mahkeme salonlarında yakalanması gerekir; 6136 sayılı yasanın ek 1/a madde ve fıkrasının ?silahın duruşmalarda ve mahkeme salonlarında elde edilmesi halinde uygulanabileceği? belirtilmesi karşısında, koridorların bu tanım kapsamında bulunmadığı gözetilmeden, hakimin kapısı önünde elde edilen bıçak nedeniyle sanık hakkında tayin edilen cezanın anılan madde ve fıkra uyarınca artırım yapılması,

4-Sanıkta aynı anda sustalı bıçak ve tabanca elde edilmesi; Sanıkta aynı anda hem tabanca hem sustalı bıçak elde edildiğine göre eyleminin fikri içtima dahil tek suç kabulü ile TCK.nun 44 maddesi gereğince daha ağır yaptırım öngören 6136 sayılı yasanın 13/1. madde ve fıkrası uyarınca hüküm tesisi. Ancak eylemin boyutu dikkate alınarak asgari limitin üstünde bir temel ceza takdiri ile uygulama yapılması gerekirken, iki ayrı suç değerlendirmesi ile mahkumiyete karar verilmesi,

5-YARGITAY 8. Ceza Dairesi, Esas No: 2011/8346 Karar No: 2012/20832; Samsun Kriminal Polis Labaratuvarı Müdürlüğünün 04.03.2009 gün ve 2009/680 sayılı raporu içeriğinden, sanıktan elde edilen kelebek bıçak tasarımlı olan, raporun 2. bölümünde incelenen suça konu bıçağın oluklu namluya sahip ve 6136 sayılı Yasanın 4. maddesi kapsamında olduğu anlaşılmakla; tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.

You cannot copy content of this page